Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | birbirinden hoşlanmak | like each other v. | ||
I thought you and Tom didn't like each other. Tom'la birbirinizden hoşlanmadığınızı sanıyordum. More Sentences |
||||
General | birbirinden hoşlanmak | fancy each other v. |